Göksel Kurum Bir Yuvamız Olurdu Bir Oğlumuz Olurdu Bir Kızımız Olurdu
sen şefkatli eşim olurdun
bana Gökselim deyip sarılarak
evlenseydik beni güçlendirirdin
bin dokuz yüz doksan yılının üç martından
bugüne gelen yaşantımı seninle birleştirirdim
sen şefkatli yoldaş olurdun ömrümün
bundan sonrasında
beni hep haramdan koruyarak
şefkatinden bana katarak
ama bana hiç sunmadın aşkı
ki senin aşk yorumun buymuş geç anladım
ama ah yazık bana, yazık bana ki
senden nasıl merhamet beklemişim
aşkı ve evliliği özümsemeni nasıl beklemişim
ah yazık bana
dünya hayatında beni istemedin
ben de seni elbet
sonsuza kadar görmek istemiyorum
dünya hayatında
birbirimizi haramdan korumadıktan sonra
seni sonsuza kadar görmek istemiyorum
başkalarına eş olursan ne diyeyim ki ne diyeyim
zaten sonu belli böyle olacak hem
ama kötü mü olurdu evlenseydik
bir yuvamız olurdu
bir kızımız olurdu
bir oğlumuz olurdu
kalbimde senin için beslediğim
o umut dalı kırıldı
harama düşmemek için
düşe kalka yana yakıla
yalnızlık bedelleri ödedikten sonra
evlensen ne fark eder benimle
bu acılar geçtikten sonra
senden beklemiyorum hiçbir fayda
senin sevgin sevgini saklamakmış
senin sevgin aşık olduğun insanla
bir yuva kurmak yerine
kendini ondan mahrum bırakmakmış
ben gözyaşlarımla direnirim
bu saatten sonra
kalbimde senin için beslediğim
o aşk dalı kırıldı
kötü mü olurdu evlenseydik seninle
bir yuvamız olurdu bir kızımız olurdu
bu sayede daha çok severdim seni
beni haramdan koruyan bir eşim var diyerek
şimdi gözyaşlarımla
yalnızlık bedelleri ödüyorum
ve seni sonsuza kadar
bütün ihtimallerimden çıkarıyorum
seni sonsuza kadar
görmek istemiyorum
ne olurdu ki evlenseydik
bir yuvamız olurdu
bir oğlumuz olurdu
bir kızımız olurdu
Göksel Kurum
12.07.2012