Göksel Kurum Hiç Yormasaydın Kalbimi Beni Hiç Üzmeseydin
dünyanın gelip geçici olduğunun
sen de farkında olarak
dünyaya boşverip öyle yaşayarak
ne tektaş sevdasıyla ne pahalı düğünlerle
beni bunaltmadan hiç zorlamadan yaklaşsaydın
evlenip dünya evine girseydik de
birbirimizi haramdan korusaydık ah
ah hiç yormasaydın hiç üzmeseydin
yokluğunda ödediğim bedellerle değil de
varlığınla mutluluktan gözlerim yaşarsaydı
ben ayaklarını gül suyuyla da yıkardım
sana şefkatli bir yoldaş olmak için
benden beklediklerini söylediğinde
seni mutlu etmek için uğraşırdım çabalardım
evlenirdik parmağına bir yüzük takardım
yetinirdik bir lokma ekmekle bence
amacımız ahiret olduktan sonra
birbirimizi haramdan koruyup sevgiyle
şefkatle birbirimize yoldaş olarak
hele ki bir de sen Gökselim diye sarılarak
bana yaklaşsaydın ömrümce, evlenip benimle
dünyaya boşverip öyle yaşayarak
ne elbisede ne arkadaş sohbetlerinde
gözün kalmadan bana çok düşkün olup
ah şefkatli bir yoldaş olsaydın
beni hiç üzmeseydin beni hiç yormasaydın
evlenseydik seninle
bin dokuz yüz doksan yılının üç martından
bugüne gelen yaşantımın bundan sonrasında
şefkatli yoldaşım derdim sana nikahımızı kıyıp
birbirimize hayatı daha kolay çekilir hale getirirdik
evlenirdik ve daha az üzülürdük inan
hiç yormasaydın kalbimi beni hiç üzmeseydin
bana bunca yalnızlık bedeli ödettiysen
şimdiden sonra seninle yan yana olmak istemiyorum
ta ki sonsuza kadar ta ki sonsuza
Göksel Kurum
18.09.2012