abay
Kazak Tarihi
Kunanbayev
Çaðdaþ Kazak edebiyatýnda Kunanbayev’in yeri ise çok ayrýdýr. Abay, Ýlk eðitimini özel hocalardan aldý. Daha sonra Semey’de medrese eðitimi gördü. Arap, Fars ve Rus edebiyatlarýný yakýndan tanýdý. Ayrýca klâsik Osmanlý þâirlerine de vâkýf oldu. Çok iyi bir eðitim almýþ olduðundan ve çok dakîk gözlemlere sahip bulunduðundan dolayý halk arasýnda kabul görmeye baþladý. Kazaklarýn hayatlarýný tenkidî bir süzgeçten geçirerek lirik þiirler yazdý. O, Kazaklarý çaðdaþ bir eðitime yönlendiriyor, onlarý göçebe hayat düzenlerini býrakarak yeni meslekler edinmeleri konusunda teþvik ediyordu. Þiirleri halk tarafýndan Kazak bozkýrlarýnda ezbere okunuyordu. Kunanbayev, fikirlerini daha çok düz yazýlarla ifade etmekteydi. Kara Sözder “Halk Sözleri” adýyla bir kitapta toplanan nesirlerinin çoðu 1890’lý yýllarda kaleme alýnmýþtýr. Abay, günümüzde de, hemen hemen her Kazak tarafýndan bilinmekte, þiirleri her yerde söylenmekte ve fikirlerine çok önem verilmektedir. Kazaklarýn meþhur edebiyatçýlarýndan Muhtar Avezov (1897-1961), 4 ciltlik büyük romanýnýn adýný Jolý “Yolu” koymuþtur. Avezov, romanýnda Abay’ýn Kazaklar için yapmak istediklerini, Kazaklarýn gerçek medeniyete nasýl ulaþacaklarýný anlatmaktadýr. O, Abay’ýn Kazaklarýn yollarýný aydýnlatýcý bir rehber olduðunu herkese göstermiþtir. Onun yolundan giden genç nesil, büyük Kazakistan’ý meydana getirecektir. Yani Kunanbayev, Kazaklar için, takip edilmesi gereken büyük bir fikir adamýdýr.
Mahabbatpen jaratkan adamzattý
Sen de süy Allaný janan tetti
Adamzattýn berin süy bavrým dep
Jane hak joli osý dep ediletti
“(Allah) insaný muhabbetle yarattýðý için
Sen de o Allah’ý canýndan tatlý sev
Ýnsanlarýn hepsini ‘kardeþim!”diye sev.
‘Hak yolu budur.’ diye (insanlararasýnda) adaleti gözet.”
(Kunanbayev, Abaydý Oký, Tanýrga “Abay’ý Oku, Taný”, Almatý 1993.)
Kazak Edebiyatýnýn Belli Baþlý Temsilcileri
Bünyamin ÖZGÜMÜÞ Yaðmur Sayý : 16
Temmuz - Aðustos - Eylül 2002
x
HAKKINDA YAZILANLAR
BÝR SÖZ SANATI USTASI
KAZAK MÝLLÝ ÞAÝRÝ ABAY KUNANBAYOÐLU*
Yard. Doç. Dr. Abdulvahap Kara
Ünlü yazar Cengiz Aytmatov’un Goethe ve Tolstoylar ile kýyasladýðý (Ýbrahim) Kunanbayoðlu, kendi halkýný tüm yönleriyle eserlerine yansýtabilen ender þair ve yazarlardan biridir. Özellikle Kazak edebiyatýnda yeni bir çýðýr açmasýyla tanýnan sadece Türk kültürüne deðil, dünya kültürüne mal olmuþ bir þahsiyettir. Bu sebeple, 1995 yýlý UNESCO tarafýndan bütün dünyada “Yýlý” olarak ilan edilmiþtir. Bu etkinlikler dünyanýn bir çok ülkesinde olduðu gibi, Türkiye’de de kutlanmýþtýr.
Bu çerçevede Zeytinburnu Belediye Baþkanlýðý ile Kazak Türkleri Vakfýmýzýn ortaklaþa düzenlediði etkinlikte, ilçemizde bir caddeye onun adý verilmiþtir. Daha sonra bu cadde de inþa edilen ve Ýstanbul’umuzun güzide okullarýndan biri olan Ýlköðretim okulumuza onun adý verilmiþtir. Kazakistan Cumhurbaþkaný Nursultan Nazarbayev, 21 Mayýs 2003 tarihinde, ilçemize þeref vererek, bu okulun açýlýþ törenine bizzat katýlmýþlardýr. Bu da bize isminin Kazak Türklerinde ne derece büyük bir saygý uyandýrdýðýný göstermektedir.
Edebiyat ve kültür araþtýrmacýlarý Abay’ýn hem manzum ve hem de nesir yazýlarýnda, Kazak kültürünü her yönüyle ortaya koyduðu konusunda hem fikirdirler. Abay’ýn yetiþtiði çevreye baktýðýmýzda bunun bir tesadüf olmadýðýný görmekteyiz. Çünkü hem iyi bir aile ve hem de iyi bir okul eðitiminden geçmiþtir. Aþaðýda bahsedeceðimiz gibi, Abay’ýn çocukluðu eðitimde aile ve çevrenin etkisini bize açýkça göstermektedir. Özellikle sevgi, þefkatle ve ilgi yumaðý içinde büyüyen çocuklarýn daha iyi yetiþtiðini görmekteyiz. aldýðý eðitimde, sadece mensup olduðu Türk-Ýslam kültürünü öðrenmekle kalmamýþ, ayný zamanda Rus ve dünya kültürünü de yakýndan tanýmýþtýr. Böylece çevresindeki olaylara her zaman geniþ açýdan bakabilmiþ ve ardýnda kalýcý eserler býrakabilmiþtir.
Kazaklarýn Argun boyundan gelen Abay’ýn babasý Kunanbay Öskenbayoðlu’dur. Kunanbay’ýn dört eþi vardý. Ýlk eþinden Hüdaverdi (Kudayberdi), ikinci hanýmý Ulcan’dan Tanrýverdi (Tanirberdi), Ýbrahim (Abay), Ýshak ve Osman, üçüncü hanýmý Aykýz’dan Halilullah ve Ýsmail isimli çocuklarý dünyaya geldi. Kunanbay’ýn dördüncü hanýmý olan Nurhaným’dan hiç çocuðu olmadý. Bu yüzden bir þiirinde “atadan altav, anadan törtev”, yani “babadan altý, anadan dört kardeþiz” demektedir.
22 Aðustos 1845’te dünyaya gözlerini açan Abay, annesi Ulcan’dan ziyade, babaannesi Zere’nin elinde büyüdü. Abay’ýn dedesi Öskenbay (1778-1850) zeki ve adil bir Kazak Beyi idi. Adaletli yönetimi dolayýsýyla, halk arasýnda “haklýysan Öskenbay Bey’e, haksýz isen Erali Bey’e git” þeklinde bir deyim oluþmuþtu. Öskenbay Bey, orta yaþlara geldiðinde, beylik yetkilerini ikinci oðlu Kunanbay’a devretti. Kendisi ise sadece oðluna zaman zaman tecrübelerini aktarmakla yetindi. Dedesi Öskenbay 1850’de öldüðünde, beþ yaþýndaydý. Babaannesi Zere ile birlikte dedesinin cenaze merasimine katýldýðý tarihi kayýtlardan öðreniyoruz.
Zere nine, çok akýllý, iyi huylu, kalp kýrmaktan çekinen bir kimseydi. Ayrýca edebiyata ve þiire düþkündü. Abay’ý hikaye, masal ve destanlar anlatarak büyüttü. Ýþte Abay’daki edebiyat aþký bu þekilde yerleþmiþ olmalýdýr. Çünkü, daha çocuk yaþlarda hikaye ve destanlara ilgi duymaktaydý. Eve gelen misafirlerin bu konulardaki konuþmalarýný can kulaðýyla dinlemekteydi. Zere nine, torunlarý içinde en çok Abay’ý sever ve þýmartýrdý. Hatta torununu Ýbrahim diye adýyla deðil, þýmartarak diye çaðýrmaktan haz alýrdý. Böylece zamanla Ýbrahim isminin yerini aldý. Zere nine, kocasý Öskenbay’dan çok sonra, 1873 yýlýnda öldü.
Abay’ýn annesi Ulcan da (1810-1887), Zere gibi, kültürlü ve iyi mizaçlý bir kimseydi. Þefkatli ve alçakgönüllü bir karaktere sahip olan Ulcan ayný zamanda hazýr cevap ve hatipti. Annesinin bu özellikleri Abay’a da geçmiþtir.
ilk eðitimini köyün imamý Gabithan Molla’dan aldý. 10 yaþýna geldiðinde, babasý Kunanbay onu Semey’deki Ahmet Rýza medresesine yatýlý verdi. burada dini bilgilerin yanýsýra Arapça ve Farsça öðrendi. Çok zeki olan dersleri hocalarýnýn ilk anlatýþýnda kavrardý. Böylece ders çalýþmak için ayrýca bir zaman harcamazdý. Bu da onun boþ vakitlerini arttýrýyordu. ders dýþý saatlerini, edebi eserler okumakla deðerlendirdi. Medrese kütüphanesindeki Doðu’nun klasikleri olan Nizami, Nevai, Saidi, Hafýz ve Fuzuli’nin eserlerinden ne bulursa okudu. Gençlik döneminde yazdýðý þiirlerinden birinde þöyle demektedir: “Fuzuli, Þemsi, Seyhali /Nevai, Saidi, Firdevsi /Hoca Hafiz – bu hemmesi /Medet ber ya þairi feryad.” Medresedeki üçüncü senesinde Abay, þehirdeki bir Rus okuluna devam ederek Rusça öðrenmeye baþladý. Ancak, bu fazla sürmedi. O sene babasý Kunanbay, Abay’ý kendisine yardýmcý olmasý için yanýna aldýrdý. Kunanbay Bey, oðullarý içinde kendisinin beylik iþlerine en yatkýn olanýnýn olduðunu fark etmiþti. Böylece daha 13 yaþýndayken Kazak halkýnýn idari iþlerine karýþmýþ oldu.
babasýnýn yanýnda Kazak halkýnýn bir çok meselesine aþina oldu. Kazak halkýnýn ileri gelenleriyle tanýþtý. Onlarýn sohbetinde bulundu. Özellikle, Kazak þair ve ozanlarýnýn çalýp söylediði eserleri zevkle dinledi. Böylece Abay, Kazak halkýnýn edebi eserlerini, örf-adetlerini, sosyal olaylarýný, geçim kaynaklarýný yakýndan öðrenmek fýrsatýný buldu.
Abay, duyduðu bir þeyi hiç unutmazdý. Ozanlardan ve tecrübeli aksakallardan duyduðu ilginç ve ibretli hadiseleri, kendi konuþmalarýnda ustalýkla kullanmasýný bildi. Böylece genç yaþlarda bölgede iyi bir hatip ve þair olarak tanýnmaya baþladý.
bu yýllarda, Semey ile baðlantýsýný kesmedi. Sýk sýk þehrin kütüphanesine giderek edebi, felsefi ve tarihi eserleri okudu. Bu sýralarda Rusça kitaplara merak sardý. Mihaelis isimli bir Rus demokrat aydýný Rusçasýný ilerletmesine yardýmcý oldu. Böylece Abay, Puþkin, Krilov, Çerniþevski, Lermantov ve Nekrasov gibi Rus yazar ve düþünürlerinin kitaplarýyla tanýþtý. Ayný zamanda, Spencer, Goethe ve Byron gibi Avrupalý yazarlarýn Rusça’ya çevrilmiþ eserlerini de okumak fýrsatýný buldu. Bütün bunlar, Abay’ýn ufkunun geniþlemesine yol açtý. Okuduklarýnýn ýþýðýnda Abay, Kazak toplumundaki sosyal ve siyasal olaylarý daha iyi deðerlendirecek bir hale gelmiþti.
Abay, kitaplar vasýtasýyla, Kazakistan bozkýrlarýndan hiç çýkmamasýna raðmen, dünyadaki siyasi ve sosyal geliþmelerden haberdar olmuþtu. Böylece Çarlýk Rusyasýnýn yönetiminde halkýnýn çektiði sýkýntýlarý ve geri kalmýþlýklarý çok iyi anlamýþ bulunuyordu. Özellikle halkýnýn yerel yönetimler tarafýndan çok büyük haksýzlýklara uðratýldýðýný farkediyordu. Abay, halkýnýn uðradýðý haksýzlýklarý azaltmak maksadýyla yerel seçimlere de katýldý. Konýrkökþe ilçesindeki seçimleri kazanarak Ýlçe Baþkaný (Bolýs) seçildi. 1876-1878 yýllarýnda baþarýlý bir yönetim sergiledi. Mazlumlara zulüm yapanlara yol vermedi. Hýrsýzlýk ve gasp yapanlarý þiddetle cezalandýrdý. 1885 yýlýnda Semey Vilayeti Kazaklarý için ceza kanunlarý hazýrlama komisyonuna baþkan seçildi. Abay’ýn baþkanlýðýndaki komisyon Kazak örf ve adetlerine dayalý kanunlarý çok kýsa bir sürede hazýrladý. Bu durum bize Abay’ýn sadece bir düþünür ve yazar deðil, ayný zamanda iyi bir devlet adamý olduðunun bilgisini vermektedir.
Abay, 23 Temmuz 1904’de Cengizdaðý sýrtlarýnda Balaþakpak yaylasýnda vefat etti. Mezarý Semey vilayetine baðlý ilçesindedir.
Abay’ýn yazdýðý þiirler, Rus þairlerinden yaptýðý çeviriler ve nesir yazýlarý üç þekilde okuyucularýna ulaþmýþtýr. Birincisi matbu eser olarak, ikincisi halk arasýnda aðýzdan aðýza yayýlarak, üçüncüsü birbirinden kopya edilen elyazmalarý þeklindedir. Abay’ýn þiirleri toplu olarak ilk defa, ölümünden beþ yýl sonra, 1909’da kitap olarak yayýnlandý. Daha sonra bu kitap, bulunan baþka þiirleriyle ikmal edilerek tekrar tekrar basýlarak günümüze kadar gelmiþtir.
Abay’ýn eserleri günümüzde iki cilt halinde basýlmaktadýr. Birinci ciltte onun manzum yazýlarýyla çevirileri, ikinci ciltte ise nesir yazýlarý yer almaktadýr. Abay’ýn 200 civarýndaki þiirlerinde ve Rus þairlerinden yaptýðý manzum çevirilerde, tabiat, birlik-beraberlik, dürüstlük, bilimin aydýnlýðý, sevgi, aþk, yardýmseverlik, ölüm, yaþam, örf-adetler, tarih ve efsane gibi çeþitli konular ele alýnmaktadýr. O þiirlerinde Kazak halkýný geri kalmýþlýktan ilerlemeye, cahillikten ilim ve bilime, tembellikten çalýþmaya ve güzel huy ve ahlak sahibi olmaya öðütlemektedir. Bir þiirinde þöyle demektedir:
Allanýn özi de ras, sözi de ras,
Ras söz eþ vakýtta calgan bolmas.
Köp kitap keldi Alladan, onýn törti,
Allaný tanýtuvga sözi ayrýlmas.
Allah’ýn kendisi de gerçek, sözü de gerçek,
Gerçek söz hiçbir zaman yalan olmaz.
Çok kitap geldi Allah’dan, onun dördü,
Allah’ý tanýtýrken sözü ayrýlmaz.
nesir yazýlarýnda felsefi düþüncelerini ortaya koyar. Sade ve etkili cümlelerle ve genellikle soru-cevap türünde kaleme aldýðý bu yazýlarýnda çocuk terbiyesi ve psikolojisi, insanýn tabiatý, bilimin önemi ve yüce Mevla’nýn buyruklarýna uygun yaþamanýn gerekliliðine iþaret eder.
Abay’ýn gerek manzum ve gerekse nesir yazýlarýndaki bazý ifadeleri o kadar etkilidir ki, onlar Kazak Türkçesinde birer vecize halini almýþtýr. Bunlardan birkaç örnek vermek gerekirse:
Ýnsanýn insanlýðý akýl, ilim, iyi baba, iyi anne, iyi arkadaþ ve iyi öðretmenden meydana gelir.
(Adamnýn adamþýlýgý akýl, gýlým, caksý ata, caksý ana, caksý kurbý, caksý ustazdan boladý.)
Ýnsanoðlu insan oðlundan akýl, ilim, ar, huy denen þeylerle üstün olur.
(Adam balasý adam balasýnan akýl, gýlým, ar, minez degen narselermen ozadý.)
Kötü arkadaþ gölgedir. Baþýna talih kuþu konarsa ondan kaçýp kurtulamazsýn, baþýna bir felaket gelirse, arayýp bulamazsýn.
(Caman dos kölenke, basýndý kün þalsa kaþýp kutýla almaysýn, basýndý bult þalsa izdep taba almaysýn.)
Bütün insanoðlunu rezil eden üç þey vardýr. Onlardan kaçmak gerekir: Evvela cahillik, ikincisi üþengeçlik, üçüncüsü zalimlik.
(Külli adam balasýn kor kýlatýn üþ narse bar. Sonan kaþpak kerek: Aveli nadandýk, ekinþi erinþektik, üþinþi zulýmdýk.)
Mal tükenir, sanat tükenmez.
(Mal cutaydý, öner cutamaydý.)
Netice olarak þunu söyleyebiliriz ki, yazýlarýyla halkýný devamlý iyiye, güzele ve geliþmeye, kalkýnmaya teþvik etmiþtir. Bunu yaparken de söz sanatýnýn inceliklerini büyük bir maharetle kullanmýþtýr. Böylece sözlü edebiyatý çok zengin Kazak edebiyatýnýn yazýlý türünün oluþmasýna da büyük bir katký yapmýþtýr.
* Makale, Kazak Turkleri Vakfi Arman Dergisinin Aralik 2004 sayisinda (sayfa 22-24) yayinlanmistir.
Bu biyografi (abay) 9558 kez okundu.
Biyografi: abay Hayatý-yaþamý hakkýnda bilgi veriyor. |